12 Ağustos 2009 Çarşamba

içtenliği için rahmet edilsin ona..


Saçlarına yıldızlardan tac yapayım yar..

Bir nefeste güneşleri söndüreyim yar..

Çıra gibi uğrunda ben yanayım yar..

Canım iste canım bile sana kurban yar..


Bu nakaratı başa sararak dinliyorum,

yatık yazılan kelimelerin ağızdan değil kalpten çıkışları, samimiyetleri, inandırıcılıkları, çaresizlikleri oyle muazzam ki.. Sanki sesiyle incitmemeye çalışır gibi.. aynı zamanda merhamet et der gibi.. Neolur inan der gibi.. her dinleyişimde hayranlığım ve hayretim artıyor böyle bir insanın varolmuşluğuna.. Rabbim, Âmin.


5 Ağustos 2009 Çarşamba

Ahh on (ca) şey..

ONŞEY İNSANA FARZDIR ;
1- Farzları noksansız yerine getirmek,
2-Haram kılınan şeylerden kaçınmak,
3-Allah için mütevazi olmak,
4-Müslüman kardeşlerine eziyet etmekten sakınmak,
5-İyi ve kötü, her mü’min için hayır istemek,
6-Allahü teâlânın mağfiretini arzulamak,
7-Her işte Allah rızâsını gözetmek,
8-Ölüme her an hazırlanmak,
9-Nefsini terbiyeye çalışmak,
10- Öfkeyi, gurur ve taşkınlığı, zulüm ve haksızlığı terketmek,

ONŞEY İNSANI AŞAĞILATIR ;
1-Öfke ve hiddet,
2-Kin ve nefret,
3-Büyüklenme,
4-Zulüm ve haksızlık,
5-İnat yollu mücâdele,
6-Cimrilik,
7-Başkasına ezâ,
8-Mü’mine saygısızlık,
9-Kötü huy, fenâ ahlâk,
10-İnsâf ölçülerini aşmak.

ONŞEY İNSANLIĞI ÖLDÜRÜR;
1-Terbiye azlığı,
2-Cehâlet çokluğu,
3-Halktan nimet beklemek,
4-Şehvet azgınlığı, nefis kudurganlığı,
5-Baş olma sevdâsı,
6-Dünyaya çok meyletmek,
7-Nefsine uymak.
8-Çok yemek,
9-Çok uyumak,
10-Kalabalığa uymak.


Beyazıd Bestami

Ah Jöne, Bir bilsen..

ah bilsen bir bilsen duyduklarımı
sanki bir dağ ağırlığı kalkacak üzerimden
ve nehirler boşalacak bir anda içerimden

sakın bilme...

anlatsan duyarım bütün güzellikleri
erir dağlarımın başındaki kar
sussan içerimde kıyamet kopar

sakın konuşma...

ha küreğe mahkum olmak prangaya vurulmak
ha görmemek gözlerini, ikisi de bir
bütün kördüğümleri çözecek gözlerindir

sakın bakma...

bir haberin gelse iki satırlık
yüreğim birdenbire kanatlanır yücelir
bir martı gibi çıkar kapına gelir

sakın yazma...

çıkıp gittiğinden beri, sessiz sedasız
başıboş kalan esir, zindanda yatan hürüm
dönmezsen çaresiz kalır ölürüm

sakın gelme...

işte dağlar, taşlar şahidim olsun
yüzüme bakma, konuşma, yazma istemiyorum
dipsiz karanlıklara bağırıp duruyorum

sakın işitme...

Seyirdeki sülugun Beraat'i ..



Herkese sustum Rabbim,
koru dilimi.
İki kişiyim, bak tenhanda kaldım.

Kimse inanmıyor açık elime
Dilimde en tatlı duanın tadı.

Şimdi bir çadırda poyraz ve yağmur,
Yaban dakikalar zulme çevrili.

Ne çok ağrı çeken fırtınayım ben
Oysa bilemedim limanım sendin.

Dolaştım, aşk ettim ve geri döndüm.
Öykümü yüreğime nakşettin Rabbim!

Bu nasıl ağlamak,
düştüm yokluğa.
Sulandı filizler, boğuldu rüyam.

Sürgün yedim Rabbim içime doğru,
karanlık bir teras ismin -e hali.

Bu iklim biçimsiz küstüm çiçeği
Tortusu birikmiş kanı tut Rabbim!

Çöl olmuş yüzümde beyazın aksi
Titreyen ruhumu sen uyut Rabbim!

Herkese sustum Rabbim,
bitti gözyaşım.
Göğüne bu gece bir cemre düşür…